Oyun endüstrisi geçmiş yıllara göre oldukça ciddi değişimler geçirdi diyebiliriz. Özellikle de 2019 yılı için. Hatırlasanıza birkaç yıl öncesine dek yılda iki bilemedin üç oyunu konuşurken şimdiyse neredeyse her ay sansasyon etkisi yaratan bir oyun çıkıyor karşımıza. 2019 yılında şimdiye kadar çıkmış en iyi yirmi oyunu sizler için derledik. Keyifli okumalar.
20. Cadence Of Hyrule: Crypt Of The Necrodancer
İlk Zeldayı al, orijinalinden çokta caymadan güncelleyerek tatlı bir hale getir, oyununuz hazır. Cadence Of Hyrule ritim tabanlı zindan türü olarak adlandırılıyor dünya oyun mecrasında. Şöyle ki oyunumuz zindanlarda geçen ancak başarılı olmak için oyun içi müzik ve sesleri iyi şekilde dinleyip ona göre tepki vermenizi gerektiren bir oyun. Bir nevi ses kasmayı öğretiyor sizlere diyebiliriz. Oldschool ve pikselart tarzı oyunları sevenlerin kesinlikle denemesini tavsiye ediyoruz.
19. Bloodstained: Ritual Of The Night
Konaminin Metal Gear ve Castlevania gibi köklü ve dünyaca tanınan serilerine yaptığı acımasızlık sonucu kendisi için işlerin pekte parlak gitmediğini söylersek, sanırım pekte yanlış olmayacaktır. Neyseki Hideo Kojima ve Koji Igarashi ağabeylerimizin birlik olupta Konamiyi ‘90ların sonunda ki o ışıltılı günlerine geri döndürmeye niyetlenmesi ve bunu Metroidvanias tarzı bir oyunla yapmaya çalışması bizi biraz da olsa ümitlendirdi doğrusu. Özellikle oynanış mekanikleri gereği listemizde 19. Sırada yer bulabilmeyi başarıyor Bloodstained.
18. Kingdom Hearts 3
Yani Kingdom Hearts nasıl anlatılabilir ki? Bu oyun hakkında genelde iki temel görüş bulunuyor; aşırı sevenler ve “ bu ne yahu? Çocuk oyunu bu. Nesini oynayayım ben bunun” tayfası. Doğrusu serinin bu yeni oyununun pekte yüksek puanlar almadığını görmek içimizi biraz burktu doğrusu. Yine de Disney, Square-Enix gibi firmaların “canon” diye tabir ettiğimiz pek çok önemli karakterini tek bir çatı altında görmek istiyorsanız bir göz atın deriz.
17. Apex Legends
Habere daha tıklarken “acaba Apex listede var mıdır” diye düşünenleriniz olmuştur eminiz ki. Elbette var sayın okuyucu, olmaz olur mu hiç? Çıktığı anda battleground oyunlarının titreyip kendilerine çeki düzen vermesine sebep olan bir oyundan bahsediyoruz neticede. Hoş, sonrasında oynayıcısı azalmış olsa da yabana atılmaması gereken bir yapım kendisi kesinlikle.
16. Days Gone
Doğrusu genel itibariyle Playstation Exclusive oyunlarının hastasıyım. Özellikle de sinemavari hikayelerinin. Ağzımın suyu akıyor görünce. Belki de ulaşılabilirliği daha kısıtlı olduğu içindir. PC’ye çıkmıyor sonuçta. Days Gone, PS 4 sahibiyseniz, God of War ve RDR 2 den sıkılıpta “yahu ne oynasam şimdi?” diyenlerdenseniz sizin için biçilmiş kaftan.
15. Metro Exodus
Fallout serisi fanlarının zaten çoktandır şans verdiği bir oyun olduğunu düşünüyorum doğrusu. Apokaliptik ve karlarla kaplı bir evren de hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Aynı zamanda çeşitli nesneleri bir araya getirip daha kullanışlı yeni nesneler üretebiliyorsunuz. Survival ve crafting olaylarını sevenler için bol apokaliptik sos ile servis edilmesi tavsiye olunuyor. Olmuş yahu.
14. Blood & Truth
Fena olmayan bir olay örgüsü içeren bir FPS arıyorsanız doğru yerdesiniz. Hele hele ortalığın savaş alanına döndüğü, kargaşanın gırla gittiği bir oyunsa aradığınız, tamam satın alın ve başlayın oynamaya. Ha bu arada VR desteği olduğunu belirtelim. Eğlenceyi ikiye katlamak için şahane bir eklenti.
13. My Friend Pedro
Adeta bir dinlenme oyunu. 2D shooting tarzına sahip kendileri. Efektleri ve görüntüsü gereği ilginizi çekebileceğini düşündük doğrusu. Bir bakmanızı öneriyoruz. Baktınız mı?
12. Judgment
Yakuza oyununu duymuşsunuzdur. Onun biraz daha güncel versiyonu diyebiliriz kendileri için. Oyunda oyunda özel dedektif Takayuki Yagami isimli bir karakteri canlandırıyoruz. Oyunda ki mekanlar ve karakterler “acaba yeni bir seri mi doğuyor” dedirtiyor doğrusu. Gelişimini heyecanla takip ediyoruz.
11. Dreams
Basit eğlence diye tabir edebileceğimiz yapısı olan bir oyun. Hani canımız sıkılınca Steamde görüp aldığımız tek atımlık ama inanılmaz keyif veren oyunlar vardır ya, onun gibi. Oyun yapısı ve hikayesi gereği ürpertici bir havaya sahip. Sesler özellikle insanı gerebiliyor. Gerici bir oyun oynayayım ama Outlast kadar da germesin diyenleri Dreams’e yönlendiriyoruz.
10. Observation
Indie oyunların her zaman destekçisiyimdir doğrusu. Adamlar kendi imkanlarıyla bir şeyler üretmeye çalışıyorlar neticede. Observation da gerçekçi grafikleri ile dikkat çeken bir indie puzzle oyunu diyebiliriz. Oyunda bir yapay zekayı canlandırıyor, uzayda Dr. Emma Fisher adında ki astronota sahip çıkmaya çalışıyoruz. Farklılık arayanlar için güzel bir seçenek olabilir.
9. The Outer Wilds
2019 resmen indie oyunların senesi oldu desek yanlış olmaz heralde. İlerledikçe öğrendiğiniz hikayesi ve Observation’a nazaran daha fazla miktarda puzzle çeşitliliği içeren bir yapım olması sebebi ile indie camiasında adında sıkça söz ettirmeyi başarıyor doğrusu. Bir bakın deriz. Baya iddialı bir arkadaşa benziyor kendisi.
8. A Plague Tale: Innocence
The Last of Us and Brothers: A Tale of Two Sons oyunlarının beğenmiş, yahu hem hikayenin işlenişi hem de karakterlerin davranış ve tasarımlarının oyun içinde ki atmosferle uyumu en üst düzeylere çıkmış bir oyun arayanlardansanız direkt A Plague Tale’i denemelisiniz. 1300’lerin Fransasında geçen ve isminden de anlaşılacağı üzere bir veba olayının işlendiği oyunda sizi kendisine çeken bir şeyler bulacağınızdan eminiz.
7. Super Mario Maker 2
Eğri oturalım doğru konuşalım sayın okur, Super Mario gelmiş geçmiş en iyi adventure serisidir. Doğal olarak 2019 da çıkmış olan Super Mario Maker’ın da ilk 10 da olması kimseyi şaşırtmamış olsa gerek diye düşünüyorum. Başka oyuncuların oluşturduğu haritaları (ki bazılar zor kavramını size gerçekten öğretiyor) da oynayabildiğiniz bir oyun kendisi. Dolayısıyla çeşitlilik ve oynanabilirlik her geçen gün kat be kat artarak devam ediyor. Saygılar Japon-İtalyan şirin adam.
6. Katana Zero
Sağlık barının tasarımından ve arka planda ki renk seçimlerinden olsa gerek bu oyun bana direkt olarak Rockman serisini hatırlatıyor. 2D macera ve aksiyon oyunlarını gerçekten seviyorum sanırım. Contra ve Metal Slugdan serilerinden geliyor sanırım bu hissiyatım. Hele hele Katana Zero gibi farklı oynanış mekanikleri olan oyunları görünce içim daha bir hoş oluyor doğrusu.
5. Crash Team Racing: Nitro-Fueled
Mario Kartla az yarışmadı CTR serisi. Sonuçta sevimli tilkimizde kendi çapında başka bir güzel macera oyunu serisinin neferi. CTR serisi ülkemizde olmasa bile Dünyada ciddi bir hayran kitlesine hitap ediyor. Arkadaşlarınızla eğlenmek, o eski PS 1 günlerini yadetmek istiyorsanız kesinlikle doğru tercih olacaktır.
4. Mortal Kombat 11
Sonunda geldi be! Çocukluğumdan beri gelişimine tanık olduğum serinin yeni oyunu. Mortal Kombat dövüş oyunlarının atası diyebileceğimiz bir yere sahip. Bu konuyla ilgili binbir farklı şey anlatabiliriz fakat kısaca söz etmek gerekirse oyunun hikayesinin çok farklı yerlere gittiği, öyle ki oyunun yüzlerinden birisi haline gelmiş bir karakterin değişimi beni benden aldı. Bunu özellikle belirtmek istedim. Oynanışı hakkında ekstra bir değişiklik olduğunu söyleyemeyebilirim fakat Mortal Kombat bu sonuçta. Daha şimdiden gelecek oyunun hikayesini merak etmeye başladım diyebilirim.
3. Resident Evil 2
Dikkat ederseniz her ne kadar “remake” bir oyun olsa da isminin başında böyle bir ifade göremiyorsunuz. Çünkü 1998 de çıkmış olan oyundan neredeyse tamamıyla farklı. Çocukluğumdan beri CAPCOM’a karşı bir empatim olmuştur. Asyalı kardeşlerimiz bu oyun işini cidden yapıyorlar istedikleri zaman. Resident Evil dünyayı sarsmış bir oyun. Devil May Cry’ın atası (ki Devil May Cry en sevdiğim seridir), 90ların sonunda ortaya çıkan zombi çılgınlığının sarsılmaz kalesi. Pişman olmayacağınıza eminiz diyebiliriz.
2. Devil May Cry 5
Devil may cry… Size bu oyun hakkında ki hislerimi nasıl anlatırım bilmiyorum. Kalbim eriyor sanki onun hakkında konuşurken. Hack and slash oyunlarının her daim saygı görmüş serisidir kendileri. Gerek hikaye gerekse oynanışı ile her zaman üst sıralarda listeye ismini yazdırmış, dergilere kapak olmuş bir seridir aynı zamanda.
Dürüst olmak gerekirse oyunun fragmanını gördüğümde “Ne istediniz bu seriden, leş etmişsiniz” diye bir tepki vermiştim. Sonra oyun çıkınca lafımı tamamen geri aldım. Spolier vermeyeceğim kesinlikle fakat öyle çılgınca şeyler oluyor ki… Oyunda tansiyon hep zirvelerde. Saatlerce anlatabilirim Devil May Cry’ı, sayfalar yetmez… Listemizde 2. sırayı sonuna kadar hak ediyor.
1. Sekiro: Shadows Die Twice
Bu yıl her ne kadar beni en çok heyecanlandıran oyun DmC 5 olsa da yiğidi öldür, hakkını ver demişler atalarımız. Sekiro Soul’s Like oyunlara kendi çapında katkıları olmuş bir oyun diyebiliriz. Bir kere oyun çok hızlı bir akışa sahip, hantallığı kesinlikle affetmiyor, kendine has bir oynanış stili var. Boss fightların çeşitliliği ise gerçekten takdire şayan. Atmosferi zaten eşine pek az rastlanır türden. Hikayesinin belki abartılacak bir tarafı yok ancak yabana da atamayız kesinlikle. Ciddi anlamda 1. Sırayı hak ediyor. Yapanların ellerine, buraya kadar okuyan herkesin gözlerine sağlık. Hoşça kal sayın okur.