Hepimizin bildiği gibi yakın zamanda gerçekleşmiş olan E3 fuarında birbirinden şahane oyunların gelişine dair haberler aldık. Kimisi çocukluğumuzun oyunlarının yeniden düzenlenmiş halleri, kimisi yakın zamanda çıkmış bir tarz olan “Souls Like” türüne ait, kimisi film/çizgiroman uyarlaması, kimisi uzunca zamandır beklenen derken birbirinden ilgi çekici oyunları sizler için derledik. Şöyle buyurun efendim;
Dying Light 2
Dönen söylentilere göre ilk oyundakinden pekte farklı bir oynanış stili sunmayacak oyun yine de hayranlarını heyecanlandırmışa benziyor. Bir dakika bir dakika bu söylediğimizi olumsuz bir yorum gibi değerlendirmeyin derim sevgili okur, zira parkur mekanikleri içeren ve özellikle dövüş sistemi ile dikkat çeken bir oyunun ikincisinden bahsediyoruz. Bunlara ek olarak Witcher ve Mass Effect oyunlarından aşina olduğumuz aldığımız kararlar doğrultusunda oyunun sonunun değişmesi, NPC karakterlerinin yaşaması veya ölmesi gibi günümüz oyunlarında yaygınlaşan bir ekosistemi olacağı söyleniyor. Bu gibi yeni eklentilerin oyun süresini uzatması ve aynı oyundan farklı tatlar almayı mümkün kılması… Yeme de yanında yat!
Marvel’s Avengers
Önce acısından mı tatlısından mı başlasam bilemedim doğrusu. İyisimi izlemekten keyif almış olduğum sinematik evrenden bağımsız bir biçimde değerlendirmeye çalışayım;
Çocukluğumuzdan beri öykülerini okumaktan, çizgifilm ve sinema filmlerini izlemekten keyif aldığımız karakterleri yönlendirmek nerden bakarsan bak kulağa muhteşem geliyor. Ha tabi bir de co-op desteği olacağı söyleniyor oyunun. Sadece co-op modunu ve optimizasyonunu bile güzel yapsalar her halükarda pozitif izlenim bırakabilir gibi geliyor, çocukluk kahramanlarımız neticede.
Ancak şöyle de bir gerçek var ki sinema evreninden alışık olduğumuz yüzler yerine dublörlerinde dublörlerine benzeyen yüzleri karakter olarak görmek sanki biraz “yahu böyle Tony Stark mı olur?” dedirtmedi değil. Ki zaten internet üzerinde insanların çok büyük bir kısmı bu konudan yakınıyor. Oynanış , hikaye, grafikler ikinci planda kalıyor. En azından şimdilik. Bekleyip göreceğiz.
Elden Ring
Yıl 2014. Bir abimiz otururken dedi ki; “Oğlum Dark Souls diye bir oyun var. Bir kez yaşattığını bir daha yaşatmıyor.” Herşey böyle başladı diyebilirim. İşte o gün bir Dark Souls’a bağlandım. Defalarca kez öldüm, hem de alakasız şekillerde. Bu son söylediğim oyun serisine aşina olmayanlar için pek bir şey ifade etmeyecektir. Kendilerine yapabileceğim en büyük iyilik ve en büyük kötülük Dark Souls’a başlamalarını tavsiye etmek olacaktır.
From Software Dark Souls’un üçüncü oyunu ile serinin sona ereceğini duyurmuştu. Bir baktık bambaşka bir proje ile “Souls Like diye bir tür çıkardık, sahipsiz bırakmayız!” dediler. Hem de ne deyiş… Oyunun senaryosunu yazan ekip üyelerinden birisi Game of Thrones kitaplarının da yazarı olan George R. R. Martin!
Sadece hayal edin; George Martin ve From Software beraber oyun geliştiriyorlar. Peri masalı gibi ama sapına kadar gerçek. Bu arada hazır aklıma gelmişken bir ara da Dark Souls’u alıp masaya yatıralım eni konu konuşalım, sayfalarca yazalım. Beklemede kalın.
Ghost Of Tsushima
Geçen sene bu oyunun tanıtım videosunu izlemiştim. Nasıl ya dedim. Bunca detayı nasıl işleyebilmişler? Yani nasıl mümkün olmuş böyle bir şey? Rüzgar o kadar gerçekçi esiyor ki buğdayları emme basma tulumba gibi standart şekilde sallamıyor, bildiğin gerçek dünyada nasıl düzensiz ise aynen o şekilde esiyor. Dövüş mekanikleri ise videoda gördüğümüz kadarıyla bildiğin sinema filmi gibi. Kült bir film var 7 Samurai diye, aynı orda ki bir anda cereyan eden kılıç hamlelerini görebiliyorsunuz. Bunun dışında yine tanıtım videosundan gördüğümüz kadarıyla sağlam bir hikayesi olacak gibi duruyor. İhanetler, entrikalar kol gezecek diyebiliriz. Sabırsızlıkla bekliyoruz.
Cyberpunk 2077
Şimdi oyuna geçmeden önce merak ettiğim bir konu var; Keanu Reeves bu sene nasıl bu kadar patladı yahu? Tamam ben de sıkı bir John Wick fanıyım fakat önce Fortnite’a John Wick olarak gelişi akabinde fragmanın sonunda bir anda karşımıza çıkışı, E3’e gelişi derken… Yanlış anlaşılmasın, kendisine derinden saygı duyuyor, karakter ve kişiliğine imreniyorum. Neyse konuyu dağıtmayalım.
Hem Keanu Reeves katkısıyla hem de vaat ettikleriyle sanırım 2019 E3 fuarının en dikkat çeken oyunu oldu diyebilirim Cyberpunk için. Bilmeyenler için biraz bahsetmek gerekirse zibilyon tane seçeneğin olduğu, oynanış ve grafik bakımından günümüz oyunlarına çağ atlatmış, yakın geleceği konu alan üst düzey bir CD Project oyunu olacak kendileri. Evet evet hani şu Witcher’ı yapan abiler. Şimdi bu kadar övdük öyle hoş böyle güzel dedik fakat şunu da eklemeden edemeyeceğim, oyunu hali hazırda test edenlerin söylediklerine göre oyun hiçte abartıldığı kadar yokmuş. Bildiğin bayağı bir rol yapma oyunu olduğunu söyleyenler bile var. Zaman ne gösterecek bilinmez tabi fakat umudumuzu kaybetmeden beklemeye devam ediyoruz.