Çok az sayıda oyun, GTA III’ün yaptığı kadar endüstriyi değiştirebildi. 2001’de Konsollarda patladığı zaman, oyun sektörüne yeni bir bakış açısı getirdi. Tabiki “açık dünya” oyunu dediğimiz tarz, daha önce de denenmişti fakat oyuncuların deneyebileceklerinden fazla şey içeren bir dünyanın bu kadar iyisi hiç olmamıştı.
Doğal olarak, bir oyun kendi dalında başarılı olduğunda, ortaya sahteleri de çıkacaktır. Bazı şirketler, GTA’nın oyunculara sunduğu Vice City veya San Andreas turlarının verdiği heyecanı, kendi oyunlarında denemek istediler. Bazı taklitler, orjinalinden çok uzak ve başarısız oldu, fakat bazıları, GTA’yı tahtından indirmeye yaklaştı.
GTA’nın hâlâ sektörün kralı olduğunu unutmayalım. Belli başlı oyunlar bu dalda başarılı olmaya çalıştı. Bazıları çok yaklaştı. İşte size bu oyunlardan 5 tanesi.
5. Just Cause 2
İlk Just Cause oyunu, çok büyük bir potansiyele sahipti fakat hiçbir zaman oyuncuları tam anlamıyla memnun edecek bir açık dünya deneyimi sunamadı. Kısaca GTA’nın sunduğu fırsatları sunmakta başarısız oldu diyebiliriz. Seri hâlinde bakarsanız, kendi alanında gerekten başarılı oldu ve muhteşem bir macera yaşatmaya yaklaştı.
Tabiki senaryo biraz zayıf olsa da, sizi içine çekmeye yetecek kadar detaylı. İlk oyun, barındırdığı para-sail özelliği ile ordan oraya zıplayabilmenize olanak sağlayan bir yetenek ile ilgiyi üzerine çekti. Oyuncuya uçaklara, binalara ve araçlara tutunarak onlarla beraber özgürce hareket etme imkanını sunuyordu.
4. Mafia: The City Of Lost Heaven
Bazılarınız Mafia’nın aslında bu listede olmaması gerektiğini, çünkü tam anlamıyla bir açık dünya oyunu olmadığını düşünmenizi anlayabiliyoruz. Ki GTA’nın rakiplerinden biri olamamasının ana sebeplerinden biri de buydu zaten. Fakat zamanının çıkışlarına göre ilgiyi gerçekten üzerine topladı ve yeteri kadar meşhur oldu.
Asıl anahtar senaryoda gizli, oyun ara videolar ile (2002’ye göre gerçekten muhteşemdi) ve muazzam animasyonları ile sizi kazanıyor. Fakat en önemlisi, Tommy gibi iyi yazılmış ve tasarlanmış, pisliğin içine batmış fakat bu durumda bile iyi olmaya çalışan bir karakter ile oyun başarıyı yakaladı. İtiraf edelim, GTA III’ün senaryosu ve hikayesi gerçekten Mafia’nınkine göre zayıftı. Fakat yine de GTA’yı tahtından indirecek kadar ünlü olamadı.
3. L.A. Noire
Daha önce de suç-dedektiflik oyunları denenmişti, fakat Noire bu olaya damgasını vurdu. GTA-vari oynanışı ile, size suçlu olmak yerine, polis olma imkanı sunuyor.
Rockstar, 1948’in Los Angeles’ını çok iyi bir şekilde tasarlamış. Dizayn ve atmosfer, şehrin o döneminde yaşadığınız hissettiriyor. Etrafta araba sürmek, ünlü eski mekanlara göz atmak, küçük ara mahallelerde durup suç girişimlerini engellemek ve klasik araçları keşfetmek, çok iyi bir deneyim sunuyor ve gerçekten orda olduğunuzu hissettiriyor. Silah mekanikleri ve dövüşler, gerçekten iyi tasarlanmış. Araba kovalamacaları, aslında hem araba hem de yaya olarak kovalamacalar çok iyi tasarlanmış. Aslına bakarsak Vice City ve San Andreas’tan bazı yönleri ile daha ön plana çıkıyor bu oyun.
Şu bir gerçek ki GTA bunu hâla yapamıyor : karakterler karikatürden çok insan gibi. Bu gerçekçilik, aslında neden GTA’yı deviremediğinin sebebi. Bütün o sorgular ve diyaloglar, kendini tekrar etmiyor ve her görüşmede farklı sonuçlara varıyorsunuz. Bir zaman sonra oyun sizin sahip olduğunuzdan daha fazla konsantrasyon ve sabır isteyen hâle geliyor. Ayrıca kötü adam olmak her zaman daha zevkli olmuştur.
2. Infamous
Infamous’un konsept’i ilk duyurulduğunda çok ilgi çekici olmuştu: karakterinizin özel güçlere sahip olduğu bir dünyada kötü adam olmak. Açılışından itibaren tanıdığımız Cole, elektrik direklerinden, raylardan ve istasyonlardan elektriğin gücünü çekebiliyor, ve bu durum iyi tasarlanmış olduğu için oyunu oynamadan edemiyorsunuz.
Oyun ayrıca size “karma” tarzı bir düzenleme ile, güçlerinizi iyi yada kötü yönde kullanabilme imkanı sunuyor. Tamamen size kalmış. Bir kahraman olabilir, yada bir canavar olabilirsiniz. GTA şimdiye kadar hep aynı olan, size verilen yolda ilerlemek ve iyi yada kötü anlamda karar verememek gibi bir konsept ile devam ediyor. Bu oyunda yaptıklarınızın sonuçlarını yaşıyorsunuz ve kararlarınızın ne kadar önem taşıdığını anlıyorsunuz.
1.Red Dead Redemption
Silahlar için yeterince dikkat çekildikten sonra, Rockstar en sonunda GTA’nın Eski Batı versiyonunu piyasaya sürmeye karar verdi.
Muazzam şekilde düzenlenmiş bu zaman diliminde saatlerce vakit geçirebilirsiniz. Ormanları keşfedebilir, kanyonları araştırabilir, ve mükemmel bir şekilde detaylandırılmış kasabaları ve kaleleri gezebilirsiniz. Yan görevler kelle avcılığından, sürü gütmeye kadar çeşitlilik içeriyor. Bu oyun görev çeşitliliği ile sizi Eski Batı’ya götürüyor gerçekten.
Hikaye John Martson adlı son yüzyılın en büyük karakteri olarak başlıyor, GTA’nın klişelerinden sıkıldıysanız, bu karakter size iyi gelebilir. Klasik bir batılı kahraman, kendi özel avları için Meksika’nın küçük kasabalarını geziyor. Ve hikayenin sonunda, tam karakteri sevmiş ve alışmaya başlamışken, yıllarca unuyulmayacak bir şok edici finalle karşı karşıya kalıyorsunuz.
Sizinde GTA’ya benzer ve GTA’dan daha iyi olduğunu düşündüğünüz oyunlar var mı? Yorum kısmında bizimle paylaşın.